All of us live in the same dorm.
- Hepimiz aynı yurtta yaşıyoruz.
Have you gotten used to living in the dorm?
- Yurtta yaşamaya alıştın mı?
Tom lives on his country estate.
- Tom yurtluğunda yaşıyor.
He traveled abroad in his own country.
- Kendi ülkesinde yurt dışına yolculuk etti.
We all live in the same dormitory.
- Hepimiz aynı yurtta yaşarız.
The food is very good in the dormitory where he lives.
- Onun kaldığı yurtta yemekler çok iyi.
He is famous both at home and abroad.
- Yurt içinde ve yurt dışında ünlüdür.
Peace at home, peace in the world.
- Yurtta sulh, cihanda sulh.
Gün geçiktçe dünyadaki yersiz yurtsuz insanların sayısı artıyor, daha fazla insan sokaklarda yaşmağa başlıyor.
They think the owner of the house is studying abroad.
- Onlar evin sahibinin yurt dışında eğitim aldığını düşünüyorlar.