Excuse me; allow me to point out three errors in the above article.
- Affedersiniz; yukarıdaki makalede üç hata göstermeme izin verin.
The clouds above moved fast.
- Yukarıdaki bulutlar hızlı ilerledi.
I carried Tom upstairs to his bedroom.
- Tom'u yukarıdaki yatak odasına taşıdım.
Grace goes upstairs to the extension telephone.
- Grace yukarıdaki dahili telefona gider.
Tom heard Mary go upstairs.
- Tom Mary'nin yukarıya çıktığını duydu.
Go upstairs and bring down my trunk.
- Yukarı çık ve bavulumu getir.
The clouds above moved fast.
- Yukarıdaki bulutlar hızlı ilerledi.
See the example given above.
- Yukarıda verilen örneğe bak.
The giraffe cannot swim because its centre of gravity is so high that it would topple over.
- Zürafa yüzemez çünkü ağırlık merkezi çok yukarıda olduğundan baş aşağı döner.
As we go up higher, the air becomes cooler.
- Biz yukarı çıkarken hava soğur.