Seninki gibi aynı gömleği aldım.
- I bought the same shirt as yours.
Kimin evi seninkinin karşısında?
- Whose house is opposite to yours?
O bakımdan benim görüşüm sizinkinden farklıdır.
- In that respect, my opinion differs from yours.
Kendini benim yerime koy.
- Put yourself in my place.
Defter senin değil, onundur.
- The notebook is not yours. It's his.
O, senin bir arkadaşın mı?
- Is he a friend of yours?
Kaoru, şimdiye kadar en iyi tepki sizinki - büyük ödülü kazanırsınız.
- Kaoru, yours is the best reaction so far - you win the grand prize.
Bizim okulumuz sizinkiyle aynı büyüklükte değildir.
- Our school was not the same size as yours.
Sizinki gibi öyle iyi bir kamera alamam.
- I can't afford such a good camera as yours.
O bakımdan benim görüşüm sizinkinden farklıdır.
- In that respect, my opinion differs from yours.
Sanırım bunlar sizinkiler.
- I think these are yours.
Bizim çocuklar okulda; sizinkiler nerede?
- Our children are at school; where are yours?
Bunlar benim çoraplarım mı yoksa seninkiler mi?
- Are these my socks or yours?
Tüm çabalarım seninkilerle karşılaştırıldığında hiçbir şey.
- All my efforts are nothing in comparison with yours.