Bu sefer Bob muhtemelen kazanacak.
- This time Bob is likely to win.
Bu sefer onu yapamam.
- I can't make it this time.
Bu kez Tom'a yardım edip edemeyeceğimizi bilmiyorum.
- I don't know if we can help Tom this time.
Bu kez farklı olacak.
- This time is going to be different.
Bu defa sonuçları aldı.
- This time, he got results.
Bu defa hatalı olan benim gibi görünüyor.
- This time, it looks like it is me who is wrong.
Yemek yemek için zaman ayırın.
- Take your time when you eat meals.
Lütfen ne yapacağınıza karar vermeden önce zaman ayırın.
- Please take your time before deciding what to do.
Ben o zaman odamı temizliyordum.
- I was cleaning my room for that time.
Keşke o zaman bütün hikayeyi bana anlatsaydın!
- If only you had told me the whole story at that time!
Acele etmeyin, yoksa hata yapabilirsiniz.
- Take your time, or you may make some mistake.
Lütfen acele etmeyin.
- Please take your time.
this time last year.
... us your most precious resource, your time. And so we hope the next two days are incredibly ...
... lot of your time. But there were a lot of questions about you what do when you're not ...