Dorenda gerçekten iyi bir kızdır, o kurabiyelerini benimle paylaşıyor.
- Dorenda really is a nice girl. She shares her cookies with me.
Betty güzel bir kızdır, değil mi?
- Betty is a pretty girl, isn't she?
Peter, çocuksu kızlardan bıktı ve gerçekten olgun bir kadınla tanışmak istedi.
- Peter was fed up with childish girls and wanted to meet a really mature woman.
Küçük kız güzel bir kadın oldu.
- The little girl grew into a beautiful woman.
Sevgilisi okul oyunu için başka bir kızı öpmek zorunda olduğu için Mary mutsuz.
- Mary's not happy that her boyfriend has to kiss another girl for the school play.
Bu gece kardeşimin sevgilisiyle buluşacağım.
- I'm going to meet my brother's girlfriend tonight.
Onun kız arkadaşı Japon.
- His girlfriend is Japanese.
Kız arkadaşına doğru koştum.
- I ran into your girlfriend.