you'll want to take this one home after just one date

listen to the pronunciation of you'll want to take this one home after just one date
Английский Язык - Турецкий язык

Определение you'll want to take this one home after just one date в Английский Язык Турецкий язык словарь

easy
rahat

Çocuklarımın okul maliyetini bildiğim için, bir bira ile rahatlamak ya da boş vermek imkansız. - Knowing how much school for my kids is costing, it's impossible to relax with a beer and take it easy.

Seni rahat ettirebilmek için elimden gelen her şeyi yaparım. - I'll do whatever I can to make it easy for you.

easy
kolay

Her zaman dürüst olmak kolay değildir. - To be always honest is not easy.

İngilizce konuşmak kolay değildir. - Speaking English is not easy.

easy
{s} basit

Soruna basit bir çözüm muhtemelen mevcut. - There is probably an easy solution to the problem.

Şeyleri her zaman çok basite alıyorsun. - You always take things too easy.

easy
varlıklı
easy
eziyetsiz
easy
sehil
easy
sorunsuz
easy
kolayca

Evim istasyona kolayca ulaşılabilecek bir yerde. - My house is within easy reach of the station.

İstatistikler kolayca yanlış yorumlanabilir. - Statistics are easy to misinterpret.

easy
kolaylıkla

Bu elektronik sözlüğün işe yarar şeylerinden biri herhangi bir yere kolaylıkla taşınabilmesidir. - The convenient thing about this electronic dictionary is that it's easy to carry anywhere.

easy
asanlıkla
easy
asan
easy
{s} doğal

Radyoda doğal olarak konuşmak kolay değil. - It is not easy to speak naturally on the radio.

Kendi ana dilinde doğal ses çıkarmak ve ana dilin olmayan bir dilde doğal olmayan ses çıkarmak çok kolaydır. - It's very easy to sound natural in your own native language, and very easy to sound unnatural in your non-native language.

easy
{s} serbest
easy
{s} huzurlu
easy
z., k.dili. kolayca, rahatça
easy
(sıfat) basit, kolay, zahmetsiz, rahat, dertsiz, huzurlu, zevkli, uysal, serbest, doğal
easy
{s} uysal

Doğuştan oldukça uysal bir adam. - He is by nature quite an easy-going man.

Aynı anda hem geçimsiz hem de uysal, hem hoş hem de katısın. Ne seninle, ne de sensiz yaşayabilirim. - You are difficult and easy, pleasant and bitter at the same time; I can't live with or without you.

easy
{s} zevkli
Английский Язык - Английский Язык
easy
you'll want to take this one home after just one date

    Расстановка переносов

    you'll want to take this one home af·ter just one date

    Турецкое произношение

    yul wônt tı teyk dhîs hwʌn hōm äftır cîst hwʌn deyt

    Произношение

    /ˈyo͞ol ˈwônt tə ˈtāk ᴛʜəs ˈhwən ˈhōm ˈaftər ʤəst ˈhwən ˈdāt/ /ˈjuːl ˈwɔːnt tə ˈteɪk ðɪs ˈhwʌn ˈhoʊm ˈæftɜr ʤɪst ˈhwʌn ˈdeɪt/
Избранное