A translation is always also an interpretation.
- Bir çeviri aynı zamanda her zaman bir yorumdur.
His interpretation of this matter is too one-sided.
- Onun bu konuyla ilgili yorumu çok tek-taraflıdır.
I interpreted his remark as a threat.
- Onun sözlerini bir tehdit olarak yorumladım.
She didn't mean to offend anyone with her remark.
- O, yorumu ile kimseyi gücendirmek istemedi.
Can I hear your comments about this?
- Bunun hakkındaki yorumlarınızı duyabilirmiyim?
Mr White made a few comments on my speech.
- Bay White konuşmamla ilgili birkaç yorum yaptı.
Who needs commentary?
- Kimin yoruma ihtiyacı var?
A translation is always also an interpretation.
- Bir çeviri aynı zamanda her zaman bir yorumdur.
His interpretation of this matter is too one-sided.
- Onun bu konuyla ilgili yorumu çok tek-taraflıdır.
It's not an insult. It's an observation.
- Bu bir hakaret değil, bu bir yorum.
I used to play video games, but now I prefer to do more useful things with my time. Like reading internet comments.
- Eskiden video oyunları oynardım ama artık zamanımla daha faydalı şeyler yapmayı tercih ediyorum. İnternet yorumlarını okumak gibi.
Adding comments makes reading the code easier.
- Yorum eklemek şifreyi okumayı daha kolay hale getirir.
Tom avoided making any comment on the matter.
- Tom mesele ile ilgili bir yorum yapmaktan kaçındı.
Have you ever wanted to make a comment, but posted it as a translation by mistake?
- Sen hiç yorum yapmak istedin mi, fakat onu yanlışlıkla bir çeviri olarak postaladın mı?
Would you care to comment?
- Yorum yapmak ister misin?
I don't want to comment on that subject.
- Bu konuda yorum yapmak istemiyorum.
Slanderous, defamatory, obscene, indecent, lewd, pornographic, violent, abusive, insulting, threatening and harassing comments are not tolerated.
- İftira niteliğinde, küçük düşürücü, müstehcen, uygunsuz, iffetsiz, pornografik, şiddet, suistimal, hakaret, tehdit ve taciz yorumlarına katlanılmaz.
Can I hear your comments about this?
- Bunun hakkındaki yorumlarınızı duyabilirmiyim?