Travelling is easy these days.
- Yolculuk etmek bugünlerde kolaydır.
I'm travelling alone.
- Yalnız yolculuk ediyorum.
She is contemplating a trip.
- O bir yolculuk düşünüyor.
She is busy preparing for the trip.
- O yolculuk için hazırlanmakla meşgul.
Someday we will be able to go on a voyage to Mars.
- Birgün Mars'a yolculuk yapabileceğiz.
The voyage to America used to take many weeks.
- Amerika'ya yolculuk birçok hafta sürerdi.
The journey has just begun.
- Yolculuk henüz başladı.
What a pleasant journey we had!
- Ne keyifli bir yolculuk yaptık!
Time travel is possible.
- Zamanda yolculuk mümkündür.
Steve told me the tale of his travels.
- Steve bana yolculuklarının hikayesini anlattı.
Congratulations! You just won a free cruise to the Bahamas!
- Tebrik ederiz! Bahamalar'a ücretsiz yolculuk kazandınız!
Gemiyle yolculuk yapmayı seviyorum.
- Gemiyle yolculuk yapmayı severim.
Bu gemi okyanus yolculuğu için uygun değil.
- Bu gemi okyanuslarda yolculuk yapmak için uygun değil.