A thief broke into the house while we were away.
- Biz yokken eve hırsız girmiş.
The boss asked Mr Brown to take charge of the office while she was away.
- Patron, Bay Brown'dan kendisi yokken işyerinin sorumluluğunu almasını istedi.
He was absent owing to illness.
- O, hastalık nedeniyle yoktu.
Why did you absent yourself from class yesterday?
- Dün niçin sınıfta yoktun?
I've got nothing to say to him.
- Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok.
He has not less than 100 dollars.
- Onun 100 dolardan az parası yok.
That's none of your business.
- Sizinle bir ilgisi yok.
I wanted some salt, but there was none in the jar.
- Biraz tuz istedim fakat kavanozda hiç yoktu.
Stand where you are or I'll kill you.
- Olduğun yerde kal yoksa seni öldürürüm.
Tom had no idea that Mary was a serial killer.
- Tom'un Mary'nin bir seri katil olduğuna dair hiçbir fikri yoktu.
She is lacking in common sense.
- O, sağduyudan yoksundur.
He is lacking in common sense.
- O, sağduyudan yoksundur.
Hiç paraları yok.
Why doesn't the list of languages include Maltese?
- Diller listesinde neden Malta dili yok?
It doesn't matter what he said.
- Söylediği şeyin hiçbir önemi yok.