yoğurtlu

listen to the pronunciation of yoğurtlu
Турецкий язык - Английский Язык
prepared with yogurt
served with yogurt; topped with yogurt
yoğurt
{i} yogurt

I haven't had anything to eat for three days other than a stale sandwich, a rotten apple, and some spoiled yogurt. - Üç gündür, bayat bir sandviç, çürük bir elma ve biraz bozuk yoğurt dışında hiçbir şey yemedim.

What sort of yogurt do you like best? - En çok neyli yoğurt seviyorsun?

yoğurt
yoghurt

There's something wrong with this yoghurt. - Bu yoğurtta bir sorun var.

Iranians used to eat main meal with yoghurt. - İranlılar ana yemeği yoğurt ile yerlerdi.

Yoğurt
yogourt
Yoğurt
(Tıp) yogourt, yoghurt
yoğurt
yoghurt, yogurt, yoghourt
Турецкий язык - Турецкий язык
İçine yoğurt katılmış, içinde yoğurt bulunan
yoğurtlu kebap
Dilimlenmiş, küçük pide, yoğurtlu ve şiş köfteden oluşan yemek
Yoğurt
(Osmanlı Dönemi) ACALİT
Yoğurt
(Osmanlı Dönemi) AKLED
Yoğurt
(Osmanlı Dönemi) HECİME
Yoğurt
ağartu
Yoğurt
akalid
Yoğurt
akalit
Yoğurt
(Osmanlı Dönemi) ERVEB
Yoğurt
(Osmanlı Dönemi) AKLET
Yoğurt
(Osmanlı Dönemi) AKALİT
Yoğurt
(Osmanlı Dönemi) AKALİD
Yoğurt
(Osmanlı Dönemi) RABİB
Yoğurt
(Osmanlı Dönemi) AKERKER
Yoğurt
(Osmanlı Dönemi) GAMÎM
Yoğurt
(Osmanlı Dönemi) ACLED
yoğurt
Maya katılarak koyulaştırılmış beyaz, kıvamlı süt ürünü
yoğurt
Maya katılarak koyulaştırılmış beyaz, kıvamlı süt ürünü: "Köylüler gelirdi bakraçlarıyla pazara yoğurt satmaya."- S. F. Abasıyanık
yoğurtlu
Избранное