We need authorization.
- Yetkiye ihtiyacımız var.
I need authorization.
- Yetkiye ihtiyacım var.
Tom has no authority.
- Tom'un hiçbir yetkisi yok.
He gave me authority to fire them.
- Onları kovma yetkisini bana verdi.
The ruling class will not surrender its power.
- Egemen sınıf yetkilerinden vazgeçmez.
The document grants full powers to Manuela.
- Belge, Manuela'ya tüm yetkileri verir.
All right, I'm in charge now.
- Tamam, şimdi yetki bende.
Only cleaners are authorized to enter into the meeting room.
- Sadece temizlikçiler toplantı odasına girmeye yetkilidir.
You're not authorized to be here.
- Burada olmak için yetkili değilsin.
This case is outside my jurisdiction.
- Bu durum benim yetki alanımın dışında.