He became an orphan when he was ten.
- O on yaşındayken yetim oldu.
Tom had a hard time raising enough money build the orphanage he'd promised to build.
- Tom yapmayı söz verdiği yetimhaneyi yaptırmak için yeterli parayı toplamada zor zamanlar geçirdi.
Tom and Mary rescued an orphaned kitten.
- Tom ve Mary yetim kalmış yavru bir kediyi kurtardı.