yeterince iyi

listen to the pronunciation of yeterince iyi
Турецкий язык - Английский Язык
good enough

The only thing that matters is whether or not your teacher thinks your report is good enough. - Önemli olan tek şey senin öğretmeninin senin raporunun yeterince iyi olup olmadığını düşünmesidir.

These potato chips are good enough to make you want more. - Bu patates cipsi, size daha fazlasını istetecek kadar yeterince iyi.

well enough

She is now well enough to work. - O, şimdi çalışmak için yeterince iyidir.

Tom didn't do well enough on the driver's test to get a driver's license. - Tom sürücü belgesini almak için sürücü testinde yeterince iyi yapamadı.

yeterince iyi
Избранное