yerleştirilmiş

listen to the pronunciation of yerleştirilmiş
Турецкий язык - Английский Язык
embed in
embed
positioned
fitted
located
yerleş
ensconce
yerleş
settle

The settlers did not always honor the treaties. - Yerleşimciler, yapılan anlaşmalara her zaman saygı göstermediler.

The Indians gave the settlers food. - Hintliler yerleşimcilere yemek verdi.

yerleş
settle down

Let's all settle down here. - Hepimiz buraya yerleşelim.

We moved into this house last month. We will settle down soon. - Bu eve geçen ay taşındık. Yakında yerleşeceğiz.

yerleş
{f} settled

He settled down in his native country. - Anavatanına yerleşti.

Call me when you get settled in. - Yerleştiğin zaman beni ara.

yerleş
{f} ensconcing
yerleş
settle in

They decided to settle in a suburb of London. - Londra'nın bir banliyösüne yerleşmeye karar verdiler.

They are planning to settle in New Zealand. - Yeni Zelandaya yerleşmeyi planlıyorlar.

yerleş
embed
yerleş
populate
yerleş
reside

This residential area is comfortable to live in. - Bu yerleşim alanı yaşamak için rahat.

Tom and Mary live in a quiet residential neighborhood. - Tom ve Mary sessiz bir yerleşim bölgesinde yaşıyorlar.

adam yerleştirilmiş
manned
iyice yerleştirilmiş
imbedded
içine yerleştirilmiş
inlying
yerleş
{f} site
yerleş
indwell
yerleştirilmiş
Избранное