Replace the old tires with new ones.
- Eski tekerlekleri yenisiyle değiştir.
This tape recorder is not new.
- Bu kasetçalar yeni değil.
Is it a recent picture?
- O, yeni bir resim mi?
Is this a recent photo?
- Bu yeni bir fotoğraf mı?
He recently traded in his jeep for a new Mercedes.
- O, son zamanlarda jipini yeni bir Mersedesle değiştirdi.
Recently, I moved to a new apartment.
- Geçenlerde yeni bir daireye taşındım.
I had my driver's license renewed last month.
- Sürücü ehliyetimi geçen ay yenilettim.
I had my driver's license renewed last month.
- Ehliyetimi geçen ay yenilettim.
Washington's neocons believe that there is a clash of civilizations that they're going to win.
- Washington'un yeni muhafazakarları onların kazanacakları bir medeniyetler çatışması olduğuna inanıyor.
A novelty wears off in time.
- Bir yenilik zamanla yok olur.
A novel idea occurred to me.
- Aklıma yeni bir fikir geldi.
It's easier to learn a new language when you are young.
- Gençken yeni bir dil öğrenmek daha kolay.
Young animals adapt quickly to a new environment.
- Genç hayvanlar hızla yeni bir çevreye uyum sağlarlar.
Tom's latest movie just came out.
- Tom'un son filmi yeni yayınlandı.
This laboratory is equipped with the latest computers.
- Bu laboratuvar en yeni bilgisayarlarla donatılmıştır.
Tom emptied the water out of the bottle before he refilled it with fresh water.
- Tom taze suyla yeniden doldurmadan önce, suyu şişeden boşalttı.
Is there any fresh news?
- Hiç yeni haber var mı?
Mary has just come home.
- Mary daha yeni eve geldi.
Tom put the new tablecloth he had just bought on the table.
- Tom satın aldığı yeni masa örtüsünü masaya koydu.
He was re-elected six years later.
- Altı yıl sonra yeniden seçildi.
Tom rewrote his essay and turned it in a day late.
- Tom denemesini yeniden yazdı ve onu bir gün geç teslim etti.
A new broom sweeps clean.
- Yeni bir süpürge temiz süpürür.
We need to invest in clean, renewable energy.
- Temiz, yenilenebilir enerjiye yatırım yapmalıyız.
His new job further separates him from his family.
- Onun yeni işi onu ailesinden daha çok ayırıyor.
Tom's new smartphone is really big. It doesn't even look like a phone anymore.
- Tom'un yeni akıllı telefonu gerçekten büyük. Artık bir telefona bile benzemiyor.
I want a new smartphone!
- Yeni bir akıllı telefon istiyorum!
A new hotel will be built here next year.
- Burada önümüzdeki yıl yeni bir otel inşa edilmiş olacak.
They stayed at a new hotel in Kobe.
- Kobe'de yeni bir otelde kaldılar.
My car is newer than Tom's.
- Benim arabam Tom'unkinden daha yeni.
Tom has a newer car than I do.
- Tom'un benimkinden daha yeni bir arabası var.
I only just met them.
- Onlarla daha yeni tanıştım.
Layla's nightmare was only just beginning.
- Leyla'nın kabusu daha yeni başlıyordu.
Why did the newly married Japanese man say something bad about his wife?
- Yeni evli Japon erkek niçin karısı hakkında kötü bir şey söyledi?
Tom and I are newlyweds.
- Tom ve ben yeni evlileriz.
I love the aroma of freshly brewed coffee.
- Yeni demlenmiş kahve kokusunu seviyorum.
A freshly baked cake doesn't cut easily.
- Yeni pişirilmiş bir kek kolayca kesilmez.