Some people prefer conformity, while others seek novelty.
- Diğerleri yenilik ararken, bazı insanlar uygunluk tercih eder.
A novelty wears off in time.
- Bir yenilik zamanla yok olur.
Thanks to technological innovations, maximum outputs of the factory have doubled.
- Teknolojik yenilikler sayesinde, fabrikanın maksimum üretimi iki katına çıktı.
Mrs. Lynde says they've never had a female teacher in Avonlea before and she thinks it is a dangerous innovation.
- Bayan Lynde daha önce Avonlea'da hiç kadın öğretmen bulunmadığını söylüyor ve bunun tehlikeli bir yenilik olduğunu düşünüyor.
This tape recorder is not new.
- Bu kayıt cihazı yeni değil.
Replace the old tires with new ones.
- Eski tekerlekleri yenisiyle değiştir.
Is it a recent picture?
- O, yeni bir resim mi?
Attach a recent photograph to your application form.
- Başvuru formunuza yeni bir fotoğrafınızı tutturun.
He recently traded in his jeep for a new Mercedes.
- O, son zamanlarda jipini yeni bir Mersedesle değiştirdi.
He just recently introduced his new girlfriend to his mother.
- Kısa süre önce yeni kız arkadaşını annesine tanıttı.
I had my driver's license renewed last month.
- Ehliyetimi geçen ay yenilettim.
I haven't renewed my subscription.
- Aboneliğimi yenilemedim.
Washington's neocons believe that there is a clash of civilizations that they're going to win.
- Washington'un yeni muhafazakarları onların kazanacakları bir medeniyetler çatışması olduğuna inanıyor.
In the 22nd century, many technological innovations will be introduced.
- 22. yüzyılda, birçok teknolojik yenilikleri sunulacak.
Thanks to technological innovations, maximum outputs of the factory have doubled.
- Teknolojik yenilikler sayesinde, fabrikanın maksimum üretimi iki katına çıktı.
Her new novel has become a best seller.
- Onun yeni romanı çoksatar oldu.
A novel idea occurred to me.
- Aklıma yeni bir fikir geldi.
Tom asked Mary when she was going to buy a new pair of shoes for her youngest daughter.
- Tom Mary'ye en genç kızı için ne zaman bir çift yeni ayakkabı alacağını sordu.
Several young engineers were employed and were devoted to developing a new computer.
- Birçok genç mühendis istihdam edildi ve onlar kendilerini yeni bir bilgisayar geliştirmek için adadılar.
Tom's latest movie just came out.
- Tom'un son filmi yeni yayınlandı.
This laboratory is equipped with the latest computers.
- Bu laboratuvar en yeni bilgisayarlarla donatılmıştır.
She is fresh from college, so she has no experience.
- O üniversiteden yeni mezundur, bu yüzden hiç deneyimi yok.
Is there any fresh news?
- Hiç yeni haber var mı?
Tom put the new tablecloth he had just bought on the table.
- Tom satın aldığı yeni masa örtüsünü masaya koydu.
Have you finished it? On the contrary, I'm just starting.
- Bitirdin mi? Aksine, yeni başlıyorum.
A few days later, Tom found a new job.
- Birkaç gün sonra, Tom yeni bir iş buldu.
Sooner or later, we'll have to buy a new TV since the TV we have now is a very old model.
- Er ya da geç, şu an sahip olduğumuz TV çok eski bir model olduğu için yeni bir televizyon almak zorunda kalacağız.
A new broom sweeps clean.
- Yeni bir süpürge temiz süpürür.
Lisa's room needs to be cleaned again.
- Lisa'nın odası yeniden temizlenmeli.
His new job further separates him from his family.
- Onun yeni işi onu ailesinden daha çok ayırıyor.
Tom's new smartphone is really big. It doesn't even look like a phone anymore.
- Tom'un yeni akıllı telefonu gerçekten büyük. Artık bir telefona bile benzemiyor.
Tom wants to buy a new smartphone.
- Tom yeni bir akıllı telefon almak istiyor.
They stayed at a new hotel in Kobe.
- Kobe'de yeni bir otelde kaldılar.
A new hotel will be built here next year.
- Burada önümüzdeki yıl yeni bir otel inşa edilmiş olacak.
Older carpets are more valuable than newer carpets.
- Eski halılar yeni halılardan daha değerlidir.
My car is newer than Tom's.
- Benim arabam Tom'unkinden daha yeni.
Have you known Tom for a long time? No, I've only just met him.
- Tom'u uzun zamandır tanıyor musun? Hayır, daha yeni tanıştım.
I've only just begun.
- Sadece yeni başladım.
Why did the newly married Japanese man say something bad about his wife?
- Yeni evli Japon erkek niçin karısı hakkında kötü bir şey söyledi?
The priest blessed the newly built church.
- Rahip yeni yapılan kiliseyi kutsadı.
A freshly baked cake doesn't cut easily.
- Yeni pişirilmiş bir kek kolayca kesilmez.
I love the aroma of freshly brewed coffee.
- Yeni demlenmiş kahve kokusunu seviyorum.