The prime minister agreed that the government needed to be restructured.
- Başbakan, hükümetin yeniden yapılandırılması gerektiğini kararlaştırdı.
Mary redid her lipstick.
- Mary rujunu yeniden yaptı.
The town church has been completely redone.
- Kasaba kilisesi tamamen yeniden yapıldı.
Sami wanted the work redone.
- Sami işin yeniden yapılmasını istedi.
Sami wanted the work redone.
- Sami işin yeniden yapılmasını istedi.
Ugh, because of you, now I have to redo everything!
- Öf, senin yüzünden, şimdi her şeyi yeniden yapmak zorundayım!
If you were to remake your life , to what age would you like to go back?
- Hayatını yeniden yapacak olsan hangi yaşa geri gitmek istersin?