He vowed to avenge his friend's death.
- O, arkadaşının ölümünün intikamını almak için yemin etti.
I have made a vow never to get married.
- Ben asla evlenmemek için yemin ettim.
She gave her oath that she would not drink.
- O, içmeyeceğine dair yemin etti.
Doctors take an oath not to harm anyone.
- Doktorlar kimseye zarar vermemek için yemin ederler.