She made a lot of spelling mistakes.
- Bir sürü yazım hataları yaptı.
He won first prize at the spelling contest.
- O yazım yarışmasında birincilik ödülü kazandı.
My speaking and listening are not as good as my writing.
- Konuşmam ve dinlemem, yazım kadar iyi değildir.
The Japanese writing system is very complicated, it has three alphabets with more than two thousand characters.
- Japon yazım düzeni çok karmaşıktır, iki binden fazla karakteri olan üç tane alfabe vardır.
A computer spell checker could also eliminate most typing mistakes.
- Bir bilgisayar yazım denetleyicisi aynı zamanda pek çok yazım hatalarını da ortadan kaldırabilir.
There's an apostrophe missing. It's and its are different. -- I know. It was a typing error.
- Eksik bir kesme işareti var. It's veits farklıdır. -- Biliyorum. Bir yazım hatasıydı.