The bus driver didn't see the pedestrian.
- Otobüs şoförü yayayı görmedi.
Watch out for the pedestrians.
- Yayalara dikkat edin.
Tom is a fast walker.
- Tom hızlı bir yayadır.
It takes you an hour to go to the station on foot.
- İstasyona yaya olarak gitmek bir saatini alır.
Why don't we go to the bookstore on foot?
- Niçin kitapçıya yaya gitmiyoruz?
You should be more careful at a crosswalk.
- Yaya geçidinde daha dikkatli olmalısın.
A stop sign instructs drivers to stop before a crosswalk at an intersection.
- Bir dur işareti bir kavşakta yaya geçidinden önce sürücülerin durmasını bildirir.
In my village, there is a small, narrow footbridge over a brook.
- Benim köyümde, bir dere üzerinde küçük, dar bir yaya köprüsü vardır.
It takes you an hour to go to the station on foot.
- İstasyona yaya olarak gitmek bir saatini alır.
How long does it take to get to Vienna on foot? he inquired.
- Yaya olarak Viyana'ya gitmenin ne kadar süreceğini sordu.
You need to look in all directions before crossing the street, even at a crosswalk when the light is green.
- Yeşil ışık yandığında, caddeden geçmeden önce yaya geçidindeyken bile tüm yönlere bakman gerekir.
Yesterday a pedestrian was run over by a truck at this pedestrian crossing.
- Dün bu yaya geçidinde bir yayaya kamyon çarptı.