An unpublished work is like an undelivered present.
- Yayınlanmamış bir çalışma, teslim edilmemiş bir hediye gibidir.
I have three unpublished manuscripts.
- Yayınlanmamış üç tane el yazmam var.
Several newspapers published the story.
- Birkaç gazete haberi yayınladı.
This local newspaper is published once a week.
- Bu yerel gazete, haftada bir yayınlanır
He issued his report in September, 2000.
- Raporunu Eylül, 2000'de yayınladı.
This magazine is issued every month.
- Bu dergi, her ay yayınlanır.
Television could be an important source of culture, and its educational broadcasts are valued in many schools.
- Televizyon önemli bir kültür kaynağı olabilir, ve eğitim yayınlarına birçok okulda değer verilmektedir.
That program is now being broadcast.
- O program şu anda yayınlanıyor.