Tom told me to slow down.
- Tom yavaşlamamı söyledi.
Shouldn't we slow down?
- Yavaşlamamız gerekmiyor mu?
Tom slowed down at the stop sign, but didn't stop.
- Tom dur işaretinde yavaşladı, ancak durmadı.
Business has really slowed down.
- İş gerçekten yavaşladı.