She saw her daughter lying on the sidewalk, unconscious.
- O, kızını baygın halde kaldırımda yatarken gördü.
He awoke to find himself lying on the bed in the hospital.
- Uyandığında kendini hastanede bir yatakta yatarken buldu.
Many yachts are in the harbor.
- Birçok yat limandadır.
Our yacht club has ten members.
- Yat kulübümüzün on üyesi vardır.
Do you need to lie down?
- Yatmamız gerekiyor mu?
Whenever I lie down on my bed and read a book, I fall asleep.
- Ne zamam yatağıma uzanıp bir kitap okusam, uykuya dalarım.
I usually go to bed at ten.
- Genellikle saat onda yatarım.
I usually go to bed at nine.
- Genellikle dokuzda yatarım.