Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

yatalak

listen to the pronunciation of yatalak
Турецкий язык - Английский Язык
invalid

Her father became an invalid as a result of a heart attack. - Onun babası bir kalp krizinin bir sonucu olarak bir yatalak oldu.

bedfast
bedded
bedridden, confined to bed
bedridden

Since our father is bedridden, we take turns looking after him. - Babamız yatalak olduğu için ona sırayla baktık.

You are sick and bedridden. - Sen hastasın ve yatalaksın.

bedfast, bedridden
confined to bed
housebound
flat on one's back
yatalak kimse
homebound invalid
yatalak olmak
be bedded
Турецкий язык - Турецкий язык
İnme veya sakatlık gibi bir sebeple yataktan kalkamayan (kimse): "Şu rezalete bakın, yatalak gibi uzanmışlar."- Ö. Seyfettin
İnme veya sakatlık gibi bir sebeple yataktan kalkamayan (kimse)
yatalak olmak
Yataktan kalkamayacak durumda kalmak
yatalak
Избранное