Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

yatıştırmak

listen to the pronunciation of yatıştırmak
Турецкий язык - Английский Язык
{f} soothe
{f} appease
{f} placate
mitigate
compose
hush
quiet
mollify
(Hukuk) alleviate, appease
lull
settle
remit
allay
to calm; to soothe; to mollify
sedate
pacify
comfort
disarm
quieten
calm

Tom breathed slowly and deeply to calm his nerves before going into the interview room. - Tom görüşme odasına girmeden önce sinirlerini yatıştırmak için yavaş ve derinden nefes alıp verdi.

McClellan tried to calm Lincoln's fears. - McClellan Lincoln'un korkularını yatıştırmak için çalıştı.

defuse

What do you think is the best way to defuse their argument? - Onların tartışmasını yatıştırmak için en iyi yolun ne olduğunu düşünüyorsunuz?

quell
alleviate
moderate
ease
conciliate
to calm, to quieten, to tranquillize, to sedate, to mollify, to allay, to relieve, to appease, to ease, to alleviate, to soothe, to assuage, to placate, to pacify
becalm
salve
propitiate
assuage
abate
attemper
quench
relieve

It's an excellent method to relieve stress. - Bu, stresi yatıştırmak için mükemmel bir yöntem.

cajole
subside
cool down
precipitate
subdue
steady
set at ease
lay
patch up
still
{f} soften
{f} tranquillize
smoothen
smother up
dulcify
{f} tranquilize
smooth down
silence
yatış
{i} lie
yatış
lying
yatış
(Havacılık) bank
yatıştırma
moderation
yatıştırma
damping
yatıştırma
soothing
yatıştırma
alleviate
yatıştırma
appeasement
yatıştırma
sedation
yatıştırma
alleviation
yatıştırma
reassurance
yatıştırma
{i} laying
yatıştırma
{i} appeasing
yatıştırma
{i} mitigating
yatıştırma
mitigation
yatış
lay

Tensions are starting to simmer between Sami and Layla. - Sami ve Leyla arasındaki gerginlik yatışmaya başlıyor.

tekrar yatıştırmak
recompose
yatış
bank, banking
yatıştırma
conciliation
yatıştırma
propitiation
yatıştırma
settlement
yatıştırma
mollification
Турецкий язык - Турецкий язык
Bir kargaşayı, ayaklanmayı bastırmak
Ölçülü, ılımlı, sakin davranmasını sağlamak, sakinleştirmek
Yumuşatmak, razı etmek
yatış
Yatma işi veya biçimi
yatış
Yatmak işi veya biçimi
yatıştırma
Yatıştırmak işi
yatıştırma
(Osmanlı Dönemi) teskin
yatıştırmak
Избранное