yardım edilmemiş

listen to the pronunciation of yardım edilmemiş
Турецкий язык - Английский Язык
unaided
without the help, aid or assistance of someone or something
{a} not assisted, not helped, single, alone
{s} without help, without aid
being without physical aid; "he could not rise unaided from a sitting position
being without physical aid; "he could not rise unaided from a sitting position"
If you do something unaided, you do it without help from anyone or anything else. There have been at least thirteen previous attempts to reach the North Pole unaided. without help
(of the eye or ear e g ) without the aid of an optical or acoustical device or instrument; "visible to the naked eye"; "clearly audible to the unaided ear"
yardım et
{f} helping

Tom volunteered a good deal of his time to helping those less fortunate than himself. - Tom kendinden daha az şanslı olanlara yardım etmek için zamanının çoğunu harcamaya gönüllüydü.

I was attracted to the idea of helping others and getting money. - Diğerlerine yardım etme ve para kazanma fikri beni cezbetti.

yardım et
{f} aid

The singers sang together in order to raise money to help people with AIDS. - Aids'li insanlara yardım etmek amacıyla para toplamak için şarkıcılar birlikte şarkı söylediler.

I expect him to come to our aid. - Onun bize yardım etmeye gelmesini istiyorum.

yardım et
{f} help

I am always ready to help you. - Ben her zaman sana yardım etmeye hazırım.

Yesterday I helped the father. - Dün babama yardım ettim.

yardım et
{f} succor
yardım et
help&
yardım et
conduce to
yardım et
{f} assist

She assisted her brother with his homework. - Erkek kardeşine ev ödevinde yardım etti.

They came to our assistance. - Onlar bize yardım etmek için geldiler.

yardım et
tide over
yardım et
{f} succour
yardım et
conduce
yardım et
tideover
yardım edilmemiş
Избранное