That child is full of mischief.
- O çocuk yaramazlık doludur.
The little boy got into mischief when he was left alone.
- Küçük çocuk yalnız bırakıldığında yaramazlık etti.
Parents punish their children for misbehavior.
- Anne babalar, yaramazlık yaptıkları için çocuklarını cezalandırıyorlar.
The teacher caned the children if they misbehaved or were unable to recite their times tables.
- Öğretmen çocukları, yaramazlık ettiklerinde ya da çarpım tablolarını ezbere okuyamadıklarında döverdi.
You must not misbehave so.
- Öyle yaramazlık etmemelisin.