I didn't want to get injured.
- Yaralanmak istemedim.
I didn't want to get injured.
- Yaralanmak istemedim.
It's a very dangerous sport, where a slight mistake can lead to serious injury.
- Bu hafif bir hatanın ciddi yaralanmalara yol açabileceği çok tehlikeli bir spor.
He was weakened by illness and injury.
- O, hastalık ve yaralanma ile zayıfladı.
My friend died from a wound.
- Arkadaşım bir yaralanmadan dolayı öldü.
I didn't tell him the truth because I was afraid of hurting his feelings.
- Ona gerçekleri söylemedim çünkü duygularını yaralamaktan korktum.
Máire was injured in an accident.
- Máire bir kazada yaralandı.
Ten people were slightly injured in the accident.
- On kişi kazada hafif yaralandı.
Máire was injured in an accident.
- Máire bir kazada yaralandı.
A number of tourists were injured in the accident.
- Kazada çok sayıda turist yaralandı.
Fortunately, no one was hurt.
- Allahtan, kimse yaralanmadı.
Nobody else got hurt.
- Başka hiç kimse yaralanmadı.
Six hundred thousand men were killed or wounded.
- Altı yüz bin asker öldürüldü veya yaralandı.
Many Union soldiers were killed or wounded.
- Birçok Birliki askeri öldürüldü veya yaralandı.
Many Union soldiers were killed or wounded.
- Birçok Birliki askeri öldürüldü veya yaralandı.
Thousands were killed or wounded.
- Binlerce insan öldürüldü veya yaralandı