I didn't tell him the truth because I was afraid of hurting his feelings.
- Ona gerçekleri söylemedim çünkü duygularını yaralamaktan korktum.
No one else was injured.
- Başka hiç kimse yaralanmadı.
Ten people were slightly injured in the accident.
- On kişi kazada hafif yaralandı.
Ten people were slightly injured in the accident.
- On kişi kazada hafif yaralandı.
The toll from the accident was 5 persons dead and 100 persons injured.
- Kaza bilançosu; 5 kişi öldü ve 100 kişi yaralandı idi.
Nobody else got hurt.
- Başka hiç kimse yaralanmadı.
Fortunately, no one was hurt.
- Allahtan, kimse yaralanmadı.
Many soldiers suffered terrible wounds in the battle.
- Birçok asker savaşta kötü yaralardan acı çekti.
Many Union soldiers were killed or wounded.
- Birçok Birliki askeri öldürüldü veya yaralandı.
Thousands were killed or wounded.
- Binlerce insan öldürüldü veya yaralandı
The soldier was wounded in the leg and couldn't move.
- Asker bacağından yaralanmıştı ve hareket edemiyordu.