yaralan

listen to the pronunciation of yaralan
Турецкий язык - Английский Язык
{f} wounding
{f} wounded

The soldier was wounded in the leg. - Asker bacağından yaralandı.

Many Union soldiers were killed or wounded. - Birçok Birliki askeri öldürüldü veya yaralandı.

{f} galling
{f} galled
yarala
gall
yarala
{f} hurting

I didn't tell him the truth because I was afraid of hurting his feelings. - Ona gerçekleri söylemedim çünkü duygularını yaralamaktan korktum.

yarala
{f} injured

Ten people were slightly injured in the accident. - On kişi kazada hafif yaralandı.

No one else was injured. - Başka hiç kimse yaralanmadı.

yarala
injure

No one else was injured. - Başka hiç kimse yaralanmadı.

Ten people were slightly injured in the accident. - On kişi kazada hafif yaralandı.

yarala
{f} gashed
yarala
{f} hurt

Fortunately, no one was hurt. - Allahtan, kimse yaralanmadı.

Nobody else got hurt. - Başka hiç kimse yaralanmadı.

yarala
{f} gash
yarala
{f} wound

Six hundred thousand men were killed or wounded. - Altı yüz bin asker öldürüldü veya yaralandı.

Many soldiers suffered terrible wounds in the battle. - Birçok asker savaşta kötü yaralardan acı çekti.

yarala
wounded

The soldier was wounded in the leg. - Asker bacağından yaralandı.

Thousands were killed or wounded. - Binlerce insan öldürüldü veya yaralandı