Half the office took a day off.
- Ofisin yarısı izin aldı.
I've done half the work, and now I can take a break.
- İşin yarısını yaptım ve şimdi bir mola verebilirim.
We have a party tomorrow evening.
- Yarın akşam bir partimiz var.
Mathematics is the part of science you could continue to do if you woke up tomorrow and discovered the universe was gone.
- Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır.
The team won the semifinals and advanced to the finals.
- Takım yarı finali kazandı ve finale yükseldi.
The women paraded around seminude.
- Kadınlar neredeyse yarı çıplak geçit töreni yaptı.
Don't leave your work half done.
- İşini yarıda bırakma.
He began his meal by drinking half a glass of ale.
- Yarım bardak bira içerek yemeğine başladı.
A function that is both quasiconvex and quasiconcave is quasilinear.
- Hem yarı-dışbükey hem de yarı-içbükey olan bir fonksiyon yarı-doğrusaldır.
They sat in a semi-circle.
- Onlar bir yarım daire içine oturdular.
Farm cats are usually feral or semi-feral.
- Çiftlik kedileri genellikle vahşi veya yarı vahşidir.
Mars contains highlands which occur in the southern hemisphere.
- Mars güney yarım kürede oluşan yaylalar içeriyor.
Seasons are reversed in the southern hemisphere.
- Mevsimler Güney yarım kürede tersine çevrilir.
You shouldn't do things by halves.
- İşleri yarım bırakmamalısın.
Never do things by halves.
- Hiçbir işi yarım yamalak yapma.