I'm going to give a birthday party for my friend tomorrow.
- Yarın arkadaşım için doğum günü partisi vereceğim.
Mathematics is the part of science you could continue to do if you woke up tomorrow and discovered the universe was gone.
- Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır.
We dated on a semi regular basis until she moved to Australia.
- O Avustralya'ya taşınana kadar yarı düzenli aralıklarla buluştuk.
They sat in a semi-circle.
- Onlar bir yarım daire içine oturdular.
The population of Italy is about half as large as that of Japan.
- İtalya'nın nüfûsu, Japonya'nınkinin yaklaşık yarısı kadardır.
Don't leave your work half done.
- İşini yarıda bırakma.
A function that is both quasiconvex and quasiconcave is quasilinear.
- Hem yarı-dışbükey hem de yarı-içbükey olan bir fonksiyon yarı-doğrusaldır.
Farm cats are usually feral or semi-feral.
- Çiftlik kedileri genellikle vahşi veya yarı vahşidir.
Sami was lying on his side in a semi-fetal position.
- Sami yarı fetal bir pozisyonda yan yatıyordu.
Mars contains highlands which occur in the southern hemisphere.
- Mars güney yarım kürede oluşan yaylalar içeriyor.
The United States is in the Northern Hemisphere.
- Amerika Birleşik Devletleri Kuzey Yarım kürededir.
Never do things by halves.
- Hiçbir işi yarım yamalak yapma.
You shouldn't do things by halves.
- İşleri yarım bırakmamalısın.
The team won the semifinals and advanced to the finals.
- Takım yarı finali kazandı ve finale yükseldi.
Don't give up halfway.
- Yarı yolda pes etmeyin.
Let's hope this boat engine doesn't give up the ghost when we're halfway to Hawaii.
- Hawaii'e giderken, bu kayık motorunun yarı yolda bozulmayacağını umalım.