yarıştırmak

listen to the pronunciation of yarıştırmak
Турецкий язык - Английский Язык
to have (someone) compete, contest, contend or vie; to have (one person) compete, contest, contend, or vie with (another)
to cause to race, to race
race
to have (someone) race, have (someone) participate in a race; to have (one person) race against (another)
(Ticaret) matching
run
yarış
race

The United States had won the race to the moon. - Amerika Birleşik Devletleri, aya yarışı kazandı.

I am training hard so that I may win the race. - Ben, yarışı kazanabilirim diye sıkı eğitim yapıyorum.

yarış
competition, competing, vying
yarış
compete

A fast child may win the race, but even a slow child can compete. - Hızlı bir çocuk yarışı kazanabilir fakat yavaş bir çocuk bile yarışabilir.

Only four horses competed in the race. - Sadece dört at yarışta yarıştı.

sidik yarıştırmak
(deyim) keep up with the joneses
yarış
bout

The wrestler had his right leg broken in a bout. - Bir yarışmada güreşçinin sağ bacağı kırıldı.

yarış
course
yarış
compete with

We can't compete with that. - Biz onunla yarışamayız.

Nobody can compete with that. - Hiç kimse onunla yarışamaz.

yarış
{f} contest

The contestant made two false starts. - Yarışmacı, iki yanlış start yaptı.

Are you going to take part in the contest? - Yarışmaya katılacak mısınız?

yarış
racing

He knows better than to spend all his money on horse racing. - Bütün parasını at yarışına harcamayacak kadar akıllı.

Boats were racing last night. - Tekneler dün gece yarışıyorlardı.

yarış
gymkhana
yarış
racing track
yarıştırma
to compete
yarış
race, contest of speed
yarış
run

He is one of the candidates running for mayor. - Belediye başkanlığı için yarışan adaylardan biridir.

I was exhausted after running the race. - Yarışta koştuktan sonra bitkindim.

yarış
race; competition
yarış
vie
çene yarıştırmak
to have a chin-wag
çene yarıştırmak
to talk nonstop
Турецкий язык - Турецкий язык
Yarışmasını sağlamak
Yarış
müsabaka
Yarış
(Osmanlı Dönemi) SEBAK
Yarış
(Hukuk) KONKUR
yarış
Genellikle bir ödül kazanmak amacıyla birbirini yenmeye çalışma, müsabaka
yarış
Yarışma, rekabet
yarış
Bir spor dalında genellikle ödül kazanmak amacıyla birbirini yenmeye çalışma, müsabaka: "Bunlardan kaç babayiğit bu ölüm yarışını göze alabilir?"- T. Buğra
yarıştırma
Yarıştırmak işi
yarıştırmak
Избранное