Tom dropped out of the competition.
- Tom yarışmadan ayrıldı.
We should probably postpone the competition.
- Biz muhtemelen yarışmayı ertelemeliyiz.
Are you going to take part in the contest?
- Yarışmaya katılacak mısınız?
He was disqualified from taking part in the contest.
- O, yarışmaya katılmaktan diskalifiye edildi.
John represented his class in the swimming match.
- John yüzme yarışmasında sınıfını temsil etti.
This soccer match is full of energetic and splendid competition.
- Bu futbol maçı enerji dolu ve görkemli yarışmadır.
The wrestler had his right leg broken in a bout.
- Bir yarışmada güreşçinin sağ bacağı kırıldı.
The athletic meet is an annual event.
- Atletizm yarışması yıllık bir etkinliktir.
We are supposed to take part in the athletic meet tomorrow.
- Yarın atletik yarışmaya katılmamız gerekiyor.
The diving competition is one of Mary's favorite events to watch in the Olympics.
- Dalış yarışması Olimpiyatları izlemek için Mary'nin favori olaylardan biridir.
The athletic meet is an annual event.
- Atletizm yarışması yıllık bir etkinliktir.
Tom won the fishing tournament.
- Balık avı yarışmasını Tom kazandı.
Tom started racing at the age of thirteen.
- Tom on üç yaşında yarışmaya başladı.
I'm looking forward to competing.
- Ben yarışmayı dört gözle bekliyorum.
I'm going to miss competing.
- Yarışmayı kaçıracağım.