Only four horses competed in the race.
- Sadece dört at yarışta yarıştı.
The United States had won the race to the moon.
- Amerika Birleşik Devletleri, aya yarışı kazandı.
Ten teams competed for the prize.
- On takım ödül için yarıştı.
A fast child may win the race, but even a slow child can compete.
- Hızlı bir çocuk yarışı kazanabilir fakat yavaş bir çocuk bile yarışabilir.
The wrestler had his right leg broken in a bout.
- Bir yarışmada güreşçinin sağ bacağı kırıldı.
Nobody can compete with that.
- Hiç kimse onunla yarışamaz.
We can't compete with that.
- Biz onunla yarışamayız.
Many students took part in the contest.
- Çok sayıda öğrenci yarışmaya katıldı.
He wants to participate in the contest.
- O, yarışmaya katılmak istiyor.
What's your favorite racing game?
- Gözde yarış oyunun nedir?
Tom doesn't know a whole lot about racing.
- Tom yarış hakkında çok şey bilmiyor.
Tom boasts of never having been defeated in a horse race.
- Tom at yarışında asla yenilmemekle övünüyor.
Have you ever gone to see a horse race?
- Hiç bir at yarışı görmeye gittin mi?
I enjoy watching dog racing.
- Köpek yarışını izlemekten hoşlanırım.
I was exhausted after running the race.
- Yarışta koştuktan sonra bitkindim.
The Yankees are running away with the pennant race.
- Bayrak yarışında Yankiler fark atıyorlar.