Турецкий язык - Английский Язык
Определение yarığı в Турецкий язык Английский Язык словарь
- cleft
- from Cleave
- Incised nearly to the midrib; as, a cleft leaf
- A leaf blade may be almost divided into segments when it is cut or cleft halfway or almost to the midrib
- Cut halfway to the midrib or base
- Many maple leaves are cleft Cleft is a description of shape A cleft leaf is cut in at least one place to (at least) the middle point between the leaf margin and the midrib
- used of hooves
- Divided; split; partly divided or split
- If someone has a cleft chin, they have a cleft in their chin. be (caught) in a cleft stick to be in a very difficult situation in which any action or decision you make will cause problems
- A horizontal crack in the hoof wall Clefts are usually caused by damage to the coronary band, or the rupture of an abscess at the coronary band a k a: Crosscrack
- a split or indentation in something (as the palate or chin)
- A disease in horses; a crack on the band of the pastern
- Split or divided The travertine on the walls of the Getty Center is cleft cut while the travertine pavers on the walkways have the more customary smooth finish
- past participle of to cleave
- an opening, fissure, or V-shaped indentation made by or as if by splitting
- A space or opening made by splitting; a crack; a crevice; as, the cleft of a rock
- a fissure; divided: especially fissure that begins in an embryo, as the branchial cleft; clefts defined as craniofacial abnormalies can lead to serious problems in feeding and speech, which can be treated through surgery followed by therapeutic intervention
- {i} fissure, crevice, crack, gap
- having one or more incisions reaching nearly to the midrib
- cut in a leaf margin
- a split or indentation in something (as the palate or chin) having one or more incisions reaching nearly to the midrib
- yarık
- cleft
- yarık
- {i} slot
- yarık
- {i} slit
- yarık
- hiatus
- yarık
- crevasse
- yarık
- {i} rift
- yarık
- {i} shake
- yarık
- {i} rent
- buzul-yarığı
- (Jeoloji) crevasse
- yarık
- {i} Chink
- yarık
- groove
- yarık
- (İnşaat) wedge
- yarık
- notch
- yarık
- slash
- yarık
- chop
- yarık
- burst
- yarık
- (Fizik) trough
- yarık
- rip
- yarık
- fissured
- yarık
- cutting
- yarık
- cut
- yarık
- fissure
- yarık
- split
- yarık
- cranny
- yarık
- crevice
- yarık
- gap
- yarık
- kirving
- yarık
- kibe
- yarık
- incision
- yarık
- chappy
- yarık
- chip
- yarık
- grike
- yarık
- cleavage
- yarık
- riven
- buzul yarığı
- crevasse
- dingil çatal yarığı
- (Otomotiv) axle release fork backlash
- jant supap yeri yarığı
- (Otomotiv) rim slot
- piston yarığı
- (Otomotiv) ring groove
- solungaç yarığı
- spiracle
- yarık
- tear
- yarık
- vent
- yarık
- chap
- yarık
- split, cleft, cloven; slit
- yarık
- cloven
- yarık
- split, cleft, fissure; slit, chink
- yarık
- interstice
- yarık
- split, cleft; crack, split, cut, rift, fissure, incision, chink, cleavage, slot, rent, gap
- yarık
- (derin) chasm
- yarık
- (Anatomi) hiatus
- yarık
- breach
- yarık
- gash
- yarık
- mining kerf, undercut
- yarık
- scissure
- yarık
- disrupt
- yarık
- cleavaue
- yarık
- kerf
- yarık
- brust
- yarık
- broken
- yarık
- fracture
Связанные Термины
Турецкий язык - Турецкий язык
Определение yarığı в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- Yarık
- (Osmanlı Dönemi) AREN
- Yarık
- (Osmanlı Dönemi) FÜLC
- dudak yarığı
- Tavşan dudağı
- yarık
- Yarılarak açılmış yer, geniş çatlak, gedik, rahne
- yarık
- Anlaşmazlık, bölünme: "Şimdiden birtakım yarıklar açan siyasi rekabetten başka ne mana verilebilirdi?"- Y. K. Karaosmanoğlu
- yarık
- Yarılarak açılmış yer, geniş çatlak, gedik, rahne. İnce bir çizgi durumunda açılmış yara: "Kendini göstermek için terliklerini yarık topuklu tabanlarında şaplata şaplata geçmişti."- H. Taner
- yarık
- Anlaşmazlık, bölünme
- yarık
- Yarılarak açılmış veya yarılarak oluşmuş
- yarık
- Küçük bir ışık demeti elde etmek için ışık kaynağının önüne konulan, saydam olmayan bir düzlem üzerine açılmış, dikdörtgen biçiminde küçük delik
- yarık
- İnce bir çizgi durumunda açılmış yara