The two houses stand side by side.
- İki ev yan yana durur.
You're by my side; everything's fine now.
- Yanımdasın; şimdi her şey iyi.
This paragraph is well written, but there is a mistake in the last sentence.
- Bu paragraf iyi yazılmış ama son cümlede bir yanlışlık var.
So ultimately, with Tatoeba we are only building the foundations… to make the Web a better place for language learning.
- Yani sonuçta, Web'i dil öğrenmede daha iyi bir yer yapmak için biz Tatoeba ile sadece temelleri inşa ediyoruz.
The accident took place near his home.
- Kaza onun evinin yanında gerçekleşti.
Who was at the party beside Jack and Mary?
- Partide Jack ve Mary'nin yanındaki kimdi?
A party will be held next Saturday, that is to say, on August 25th.
- Gelecek Cumartesi, yani 25 Ağustos'ta bir parti düzenlenecek.
The forest fire began to spread in all directions.
- Orman yangını tüm yönlerde yayılmaya başladı.
We hurried in the direction of the fire.
- Yangın istikametinde koşturduk.
What is the hard part of learning Japanese?
- Japonca öğrenmenin zor yanı nedir?
A party will be held next Saturday, that is to say, on August 25th.
- Gelecek Cumartesi, yani 25 Ağustos'ta bir parti düzenlenecek.
He edged sideways through the crowd.
- O, kalabalığa yanlamasına sokuldu.
Inmates were forced to sleep in one cell, often sideways.
- Tutuklular bir hücrede uyumaya zorlandı, sık sık yan yana.
I was robbed of my wallet by the man sitting next to me.
- Yanımda oturan adam tarafından cüzdanım soyuldu.
Please put the table next to the wall.
- Lütfen masayı duvarın yanına koy.
Ten houses were burned down.
- On ev yanıp kül oldu.
She was burned so extensively that her children no longer recognized her.
- O kadar yoğun yandı ki çocukları onu artık tanımadı.
They sat side by side.
- Onlar yan yana oturdular.
We walked along side by side.
- Biz yan yana yürüdük.
The neighbours have been banging about next door all morning.
- Yan komşular sabahtan beri gürültü yapıyor.
I'll leave a key with my next-door neighbour in case you get here before I do.
- Buraya gelmeden önce buraya gelme ihtimaline karşı, yanımdaki kapı komşuma bir anahtar bırakacağım.
According to some experts the spoken language uses few subordinate clauses.
- Bazı uzmanlara göre, konuşulan dil çok az sayıda yan cümleler kullanır.
The sentence has got too long again. Then just take out a few of the subordinate clauses.
- Cümle tekrar uzun sürdü. O zaman birkaç yan cümleyi çokarın.