Someone left a burning cigarette on the table.
- Birisi masanın üstünde yanan bir sigara bıraktı.
Tom did everything within his power to save the children that were trapped in the burning building.
- Tom yanan binada sıkışmış çocukları kurtarmak için gücü dahilinde her şeyi yaptı.
Miraculously, all the passengers managed to leave the blazing plane in less than three minutes.
- Mucize eseri olarak, tüm yolcular üç dakikadan daha az süre içinde yanan uçaktan ayrılmayı başardı.
People were screaming inside the blazing ship, and there was no way we could get to them to rescue them.
- İnsanlar yanan geminin içinde çığlık atıyordu ve onları kurtarabilmemizin hiç bir yolu yoktu.
Tom entered the empty room and immediately noticed a lit cigarette in the ashtray.
- Tom boş odaya girdi ve hemen küllükte yanan bir sigara fark etti.
Tom is holding a lit candle in his right hand.
- Tom sağ elinde yanan bir mum tutuyor.