She didn't reply to my letter.
- Mektubuma yanıt vermedi.
I plan to reply to his letter right away.
- Onun mektubunu hemen yanıtlamayı planlıyorum.
The ease with which he answered the question surprised us.
- Soruyu kolaylıkla yanıtlaması bizi şaşırttı.
That's very nice of you, Willie answered.
- Çok kibarsın diye Willie yanıtladı.
I didn't expect such a nasty response to my question.
- Soruma böyle iğrenç bir yanıt beklememiştim.
What time did he ask for your response?
- Ne zaman yanıtınızı istedi?
She didn't return my calls.
- O çağrılarımı yanıtlamadı.