They are short of money to respond to the crisis.
- Onlar krize yanıt vermek için para sıkıntısı çekiyorlar.
Sometimes, the best response is to restrain yourself from responding.
- Bazen en iyi yanıt, kendinizi yanıt vermekten uzak tutmaktır.
I have come in response to your ad in the paper.
- Gazetedeki reklamınıza yanıt vermek için geldim.
Sometimes, the best response is to restrain yourself from responding.
- Bazen en iyi yanıt, kendinizi yanıt vermekten uzak tutmaktır.
The password is Mountain. If someone says Mountain, you reply River.
- Parola Dağ dır. Birisi dağ diyorsa, siz nehir diye yanıt verin.
He made a rude reply.
- O, kaba bir yanıt verdi.
I don't even know how to respond to that.
- Ona nasıl yanıt vereceğimi bilmiyorum bile.
I can respond to his question.
- Ben onun sorusuna yanıt verebilirim.