They are short of money to respond to the crisis.
- Onlar krize yanıt vermek için para sıkıntısı çekiyorlar.
Sometimes, the best response is to restrain yourself from responding.
- Bazen en iyi yanıt, kendinizi yanıt vermekten uzak tutmaktır.
I have come in response to your ad in the paper.
- Gazetedeki reklamınıza yanıt vermek için geldim.
Sometimes, the best response is to restrain yourself from responding.
- Bazen en iyi yanıt, kendinizi yanıt vermekten uzak tutmaktır.
Reply me via mail only when you read and understand this.
- Bunu okuyup anladığın zaman bana yalnızca posta yoluyla yanıt ver.
The password is Mountain. If someone says Mountain, you reply River.
- Parola Dağ dır. Birisi dağ diyorsa, siz nehir diye yanıt verin.
I can respond to his question.
- Ben onun sorusuna yanıt verebilirim.
Tom didn't respond immediately.
- Tom hemen yanıt vermedi.