Besides English, she also speaks German.
- İngilizcenin yanısıra Almanca da konuşur.
He teaches mathematics as well as English.
- İngilizcenin yanı sıra matematik de öğretir.
Didn't they teach you common sense as well as typing at the school where you studied?
- Eğitim yaptığın okulda yazı yazmanın yanı sıra sağduyuyu öğretmediler mi?
He speaks Spanish, not to mention English and German.
- İngilizce ve Almanca yanı sıra, İspanyolca konuşuyor.
He speaks German, not to mention English.
- İngilizcenin yanı sıra Almanca da konuşur.
He speaks two languages besides English.
- İngilizcenin yanı sıra iki dil bilmekte.
Besides that, I don't know how to dance.
- Bunun yanı sıra, nasıl dans edilir bilmiyorum.
In addition to being a doctor, he was a very famous novelist.
- İyi bir doktor olmasının yanı sıra, o çok ünlü bir roman yazarıydı.
In addition to being a doctor, he is a writer.
- Bir doktor olmanın yanı sıra, o bir yazardır.
Along with Tokyo, Osaka is a center of commerce.
- Tokyo'nun yanı sıra Osaka bir ticaret merkezidir.