yanılmaz

listen to the pronunciation of yanılmaz
Турецкий язык - Английский Язык
infallible

Tom thinks he's infallible. - Tom yanılmaz olduğunu düşünüyor.

He believes himself to be infallible. - Kendinin yanılmaz olduğuna inanıyor.

unfailing
inerrant
infallible, unfailing
inerrable
never failing
unerring
indefectible
yanıl
slip up
yanıl
{f} erring
yanıl
err

We learn by trial and error. - Biz deneme ve yanılma ile öğreniriz.

Through trial and error, he found the right answer by chance. - Deneme yanılma yoluyla doğru cevabı buldu.

yanılmaz
Избранное