yalvardı

listen to the pronunciation of yalvardı
Турецкий язык - Английский Язык
pleaded
yalvar
besought
yalvar
implore

He implored her to come back. - O onun geri gelmesi için yalvardı.

She implored him to come back. - O onun geri gelmesi için yalvardı.

yalvar
plead

She pleaded with him to not leave. - O, ona gitmemesi için yalvardı.

The man pleaded self-defence. - Adam kendini savunmak için yalvardı.

yalvar
beseech
yalvar
entreat

Do not abandon us, I entreat. - Bizi terk etmeyin, yalvarıyorum.

She looked at me with a passionate expression of entreaty. - O bana tutkulu bir yalvarma ifadesiyle baktı.

yalvar
{f} beseeching
yalvardı
Избранное