Tom isn't accustomed to walking barefooted.
- Tom yalınayak yürümeye alışkın değildir.
He was so startled that he ran outside barefoot.
- O kadar ürkmüştü ki yalınayak dışarı koştu.
Her feet were bare, as was the custom in those days.
- O zamanlar âdet olduğu üzere, yalınayaktı.
Do you enjoy walking barefoot on the sand?
- Kumda yalınayak yürümekten hoşlanır mısın?