He's offended at the slightest thing, he takes exception to nearly everything we say to him.
- O en ufak bir şeye darılıyor, ona söylediğimiz yaklaşık her şeye itiraz ediyor.
Don't come near me. I have a cold.
- Bana yaklaşma, soğuk almışım.
The president is difficult to approach.
- Başkana yaklaşmak zordur.
According to the weather forecast, the typhoon is likely to approach the coast.
- Hava tahmini göre tayfunun sahile yaklaşması muhtemeldir.
The bridge is approximately a mile long.
- Köprü yaklaşık bir mil uzunluğunda.
The number pi is approximately equal to 3.14 or 22/7. Its symbol is π.
- Pi sayısı, yaklaşık olarak 3,14 ya da 22/7'ye eşdeğerdir. Sembolü π'dir.
Don't let anyone come near the fire.
- Herhangi birinin ateşe yaklaşmasına izin vermeyin.
Don't come near the bulldog in case it bites.
- Isırma ihtimaline karşın bir buldoğa yaklaşma.
We're slowly nearing the end.
- Biz yavaş yavaş sona yaklaşıyoruz.
The end of my probation period is nearing.
- Benim deneme süremin sonu yaklaşıyor.