Tom is the best high school catcher I've ever seen.
- Tom şimdiye kadar gördüğüm en iyi lise yakalayıcısı.
I was caught in the rain on my way home.
- Eve dönerken yağmura yakalanmıştım.
Bill got up so early that he caught the first train.
- Bill çok erken kalktı ve ilk treni yakaladı.
Laws are like cobwebs, which may catch small flies, but let wasps and hornets break through.
- Yasalar örümcek ağı gibidir, küçük sinekleri yakalayabilirler fakat yaban arısı ve eşek arılarının geçmesine izin verirler.
She catches colds easily.
- O, soğuk algınlığına kolayca yakalanır.
They would capture as many people as possible.
- Onlar mümkün olduğu kadar çok sayıda insan yakalardı.
I captured butterflies with a net.
- Kelebekleri bir fileyle yakaladım.
A fox isn't caught twice in the same snare.
- Bir tilki aynı tuzakta iki kez yakalanmaz.
A fox is not caught twice in the same snare.
- Bir tilki aynı tuzakta iki kez yakalanmaz.
Of course I want to catch up!
- Tabii ki yakalamak istiyorum!
Tom couldn't catch up with the other students after he came out of his coma.
- Tom komadan çıktıktan sonra diğer öğrencilerin seviyesini yakalayamadı.
The robber was nabbed this morning.
- Soyguncu bu sabah yakalandı.
I'm catching the 11:00 train.
- 11:00 trenini yakalayacağım.
They succeeded in catching the tiger alive.
- Kaplanı canlı yakalamayı başardılar.
The robber was nabbed this morning.
- Soyguncu bu sabah yakalandı.
I have created a perfect plan for capturing that crafty animal.
- O kurnaz hayvanı yakalamak için mükemmel bir planı oluşturdum.
I grabbed the dog by its collar.
- Köpeği tasmasından yakaladım.
He grabbed me by the collar.
- O, beni yakamdan yakaladı.
The boy captured the bird with a net.
- Çocuk bir ağ ile kuşu yakaladı.
Tom was afraid of being captured by the enemy.
- Tom düşman tarafından yakalanmaktan korkuyordu.
Where did you nail them?
- Onları nerede yakaladın?
I think you nailed it.
- Sanırım onu yakaladın.