yakalayıcı

listen to the pronunciation of yakalayıcı
Турецкий язык - Английский Язык
gripper
catcher

Tom is the best high school catcher I've ever seen. - Tom şimdiye kadar gördüğüm en iyi lise yakalayıcısı.

yakala
caught

I was caught in a shower on my way home. - Eve dönerken yağmura yakalanmıştım.

Bill got up so early that he caught the first train. - Bill çok erken kalktı ve ilk treni yakaladı.

yakala
catch

She won't leave the room, because she doesn't want to catch another cold. - O, başka bir soğuk algınlığına yakalanmak istemediğinden dolayı odadan ayrılmayacak.

She catches colds easily. - O, soğuk algınlığına kolayca yakalanır.

yakala
{f} capture

If jumps too high the rat - it's captured by the cat. - Fare çok yükseğe sıçrasa da, kedi tarafından yakalanır.

They would capture as many people as possible. - Onlar mümkün olduğu kadar çok sayıda insan yakalardı.

elektron yakalayıcı
(Tıp) electron-capture
yakala
snare

A fox was caught in the snare. - Kapanda bir tilki yakalandı.

A fox is not caught twice in the same snare. - Bir tilki aynı tuzakta iki kez yakalanmaz.

yakala
(Bilgisayar) catch up

Tom couldn't catch up with the other students after he came out of his coma. - Tom komadan çıktıktan sonra diğer öğrencilerin seviyesini yakalayamadı.

Of course I want to catch up! - Tabii ki yakalamak istiyorum!

yakala
{f} grapple
yakala
{f} grappling
yakala
{f} nabbed

The robber was nabbed this morning. - Soyguncu bu sabah yakalandı.

yakala
{f} catching

Washing your hands regularly is a good way to prevent catching some diseases. - Ellerinizi düzenli olarak yıkama bazı hastalıklara yakalanmayı önlemek için iyi bir yoldur.

I'm catching the 11:00 train. - 11:00 trenini yakalayacağım.

yakala
nab

The robber was nabbed this morning. - Soyguncu bu sabah yakalandı.

yakala
{f} capturing

I have created a perfect plan for capturing that crafty animal. - O kurnaz hayvanı yakalamak için mükemmel bir planı oluşturdum.

yakala
{f} collar

He seized the pickpocket by the collar. - Yankesiciyi yakasından yakaladı.

I grabbed the dog by its collar. - Köpeği tasmasından yakaladım.

yakala
captured

The boy captured the bird with a net. - Çocuk bir ağ ile kuşu yakaladı.

Tom was afraid of being captured by the enemy. - Tom düşman tarafından yakalanmaktan korkuyordu.

yakala
acquire
yakala
sick him
yakala
catsh
yakala
overtake
yakala
overtaken
yakala
nail

Where did you nail them? - Onları nerede yakaladın?

I think you nailed it. - Sanırım onu yakaladın.

yakala
overtook
yakalayıcı
Избранное