The police officer on duty sensed an elderly man coming up behind him.
- Görevli memur arkasından yaşlı bir adamın geldiğini hissetti.
The elderly man takes strong drugs for his heart.
- Yaşlı adam kalbi için güçlü ilaçlar alıyor.
We should be kind to the aged.
- Yaşlılara karşı nazik olmalıyız.
The middle aged man was charged with assault.
- Orta yaşlı adam tecavüz ile suçlandı.
The old man lives by himself.
- Yaşlı adam tek başına yaşıyor.
The old man was hard of hearing.
- Yaşlı adam duymakta zorlanıyor.
The old man lives by himself.
- Yaşlı adam tek başına yaşıyor.
The old man caught a big fish.
- Yaşlı adam büyük bir balık yakaladı.
This letter is to the old woman.
- Bu mektup yaşlı bayanadır.
Who is that old woman?
- O yaşlı kadın kimdir?
You must be polite to your elders.
- Yaşlılarınıza karşı kibar olmalısınız.
The elderly man takes strong drugs for his heart.
- Yaşlı adam kalbi için güçlü ilaçlar alıyor.
Old-timers might argue the Internet was freest during the Usenet days.
- Yaşlılar, Usenet günlerinde internetin daha özgür olduğunu iddia edebilirler.
Tickets are $30 for general admission and $20 for students and seniors.
- Biletler genel giriş için 30 dolar ve öğrencilerle yaşlılar için 20 dolardır.
The senior citizens' spirits were high in spite of the bad weather.
- Yaşlıların ruhları kötü havaya rağmen yüksekti.
Tickets are $5 for adults, and $2 for senior citizens and children.
- Biletler yetişkinler için 5 dolar ve yaşlılarla çocuklar için 2 dolardır.
You must respect senior citizens.
- Yaşlı vatandaşlara saygı göstermelisin.