yağmalayarak

listen to the pronunciation of yağmalayarak
Турецкий язык - Английский Язык
looting
plundering
yağmala
{f} loot

A government official's stately mansion was looted. - Bir hükümet görevlisinin görkemli malikanesi yağmalanmış.

If there's an earthquake, the stores will be looted. - Deprem olursa mağazalar yağmalanacak.

yağmala
{f} looting

We won't tolerate any looting. - Herhangi bir yağmalamaya katlanmayacağız.

yağmala
{f} gut
yağmala
{f} plundering
yağmala
{f} plunder
yağmala
pillage

Sami and Layla pillaged Farid's house. - Sami ve Leyla, Ferit'in evini yağmaladı.

The barbarians raped and pillaged our city. - Barbarla saldırdı ve şehrimizi yağmaladı.

yağmalayarak
Избранное