Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
I'm going to rip up this piece of paper.
- Bu kağıt parçasını yırtacağım.
She had the book with a torn cover under her arm.
- Onun kolunun altında yırtık kapaklı kitap vardı.
The floor was strewn with party favors: torn noisemakers, crumpled party hats, and dirty Power Ranger plates.
- Yer partiden kalanlar yüzünden dağınıktı: Yırtık gürültüyapıcılar, kırışık parti şapkaları, ve kirli Power Ranger tabakları.
He angrily tore up the letter from her.
- Ondan gelen mektubu öfkeyle yırttı.
The nail tore his jacket.
- Çivi onun ceketini yırttı.
You can tear the box open.
- Kutuyu yırtarak açabilirsin.
I saw him tear up the letter.
- Onun mektubu yırtıp attığını gördüm.