These clothes are dirty and need washing.
- Bu elbiseler kirli ve yıkanmaya ihtiyacı var.
These cotton socks bear washing well.
- Bu pamuk çoraplar, yıkanmaya iyi dayanır.
Would you like it washed?
- Onun yıkanmasını ister misin?
We'll go wash ourselves in the river tomorrow.
- Yarın nehirde yıkanmaya gideceğiz.
Did you know that in Japan, if you have a tattoo, you won't be allowed to bathe in many of the hot spring resorts?
- Japonya'da, eğer bir dövmen varsa, kaplıcaların birçoğunda yıkanmana izin verilmeyeceğini biliyor muydun?
It is dangerous to bathe in this river.
- Bu nehirde yıkanmak tehlikelidir.
It is dangerous to bathe in this river.
- Bu nehirde yıkanmak tehlikelidir.
She undressed to take a bath.
- O, yıkanmak için soyundu.
This shirt wants washing.
- Bu gömlek yıkanmak istiyor.
I want to wash up first.
- İlk olarak yıkanmak istiyorum.
She undressed to take a bath.
- O, yıkanmak için soyundu.
I want to wash up first.
- İlk olarak yıkanmak istiyorum.
I'd like to wash up before we eat.
- Ben yemek yememizden önce yıkanmak isterim.
Washing your hands regularly is a good way to prevent catching some diseases.
- Ellerinizi düzenli olarak yıkama bazı hastalıklara yakalanmayı önlemek için iyi bir yoldur.
Washing the car took longer than we expected.
- Arabayı yıkamak beklediğimizden daha uzun zaman aldı.
Mary is really great. She cooked a wonderful meal for me and even washed the dishes herself.
- Mary gerçekten harika. O benim için harika bir yemek pişirdi ve bulaşıkları bile kendisi yıkadı.
Everybody washed in the kitchen.
- Herkes mutfakta yıkandı.
One hand washes the other.
- Bir el diğerini yıkar.
Can you help me wash these dishes?
- Bu bulaşıkları yıkamama yardımcı olabilir misin?
It is dangerous to bathe in this river.
- Bu nehirde yıkanmak tehlikelidir.
I want to bathe in the sea.
- Denizde yıkanmak istiyorum.